27 Nisan 2018 Cuma

NASIL BİR ŞEY?

 
           Ve anladım ki bu hayatta mucize diye bir şey yok. Net olmayan kararlar, anlık hevesler, tutunmamak için verilen sözler, havada uçuşan hayaller, beklenmedik zamanda beklenmedik olaylarla göz boyamadan başka bir şey değil bu mucize sandığımız aldatmaca. Mucize yok! Mucize bunlarsa zaten gerekte yok.

             Güvensizlik en büyük düşmanımız oldu, saflık ve sadeliğe hasretiz. Dürüstlük ve samimiyete hasretiz. Anlamaya anlaşılmaya, dinlemeye dinlenilmeye ihtiyacımız var, oysaki icraata gelince kimsenin buna vakti yok. Kimilerine göre bunlar zaman kaybı (!). Kısa yoldan sonuca ulaşmak istiyoruz. Bu bir dağın tepesinden yavaş yavaş inmek yerine, tepeden atlayıp yere çakılmak gibi bir şey. Temel olmadan varılan nokta; her defasında en başından başlamak olacaktır. Unutuyoruz ki emek olmadan yemek olmaz. Öyleyse hızlı yiyip hazmedemeyecek olanlara da burdan bir önerim olsun soda için.

             Bir kişiyi değiştirmeye çalışmadan önce de onu tanımaya çalışsanız keşke. Dış görünüşe göre karar verip ön yargıyla  baktığınız insanların kalbi sizinkinden temiz, egonuzdan daha masum olabilir çünkü.

             Çocuk ruhluyum dedim diye benimle oyun oynayabileceğini sanan insanlar var birde. Söyleyeyim de o öyle olmuyor. Küçük şeylerden mutlu olabilirim demek o. Koşulsuz şartsız sevebilirim demek o. Duygularım şeffaftır demek o. Yanlış anlamışsınız yani oyun oynayacak yaşı çoktan geçtim ben. En azından benim oyuncaklarım hiç 'insan' olmadı.

            -Hocam derste kaçırdım da ikiyüzlülüğün bir tedavisi var mı? Gerçi bunu bizzat öyle olan insanlara sormak lazım geliyor bana. Sen anlatır mısın mesela, nasıl bir şey?

                                                           İstemediğin Gibi Hoşçakalıyorum...